Kendi kendini yok eden cesur yürek

Hannah Montana: Moderatör; Aktiflik :

Ruh Hali :
Mesaj Sayısı : 158
Forum Puan : 291
Rep Puanı : 0
Kayıt tarihi : 28/07/10

Post n°1

Kendi kendini yok eden cesur yürek

tarafından Hannah Montana Salı Ağus. 10, 2010 6:31 pm

Kendi kendini yok eden cesur yürek

Ünlü
oyuncu Mel Gibson`ın beklenmedik bir başarı öyküsüyle başlayan
oyunculuk kariyeri, henüz küçük yaşlardan itibaren babasının kendisine
aşıladığı nefret ve ırkçılık duyguları yüzünden sona erme noktasına...

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`ın adı son dönemde, Nisan ayında ayrıldığı eski sevgilisi [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] piyanist [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`nın `Bana hakaret etti, dişlerimi kırdı ve öldüresiye dövdü` iddialarıyla anılıyor... [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`a göre `kariyerini, geri dönüşü olmayacak bir şekilde mahveden` 54 yaşındaki ünlü aktör bir zamanlar [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ve [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gibi sinema efsanelerinin `varisi` olarak görülüyordu.YAŞAYAN EN SEKSİ ERKEKOnun
hikayesi aslında bir başarı öyküsü olarak sinema tarihinde yer
alabilirdi... Demiryollarında çalışan bir babanın, 11 çocuğunun
altıncısı olarak dünyaya gelen [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.],
henüz 30 yaşlarında tüm dünyanın önünde saygıyla eğildiği bir
oyuncuydu. Filmleri büyük gişe hasılatları yapan, kadınların hayran
olduğu Gibson, 1985 yılında People dergisi tarafından `Dünyanın Yaşayan
En Seksi Erkeği` seçilmişti. Üstelik bu sıfata layık görülen ilk
erkekti...[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`YA GÖÇ ETTİLERMel Gibson, babasının geçirdiği sakatlık nedeniyle henüz 12 yaşında ailesiyle [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`dan [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`ya
göç etmek zorunda kalmıştı. Babasına fabrikadan verilen 100 bin
dolarlık tazminatla ailenin Amerika`da hayatta kalabilmesine imkan
yoktu... Onlar da 1960`ların sonunda, birçok Amerikan ailesi gibi daha
zengin ve mutlu olacakları vaat edilen Avustralya`ya doğru yola
çıktılar.KATOLİK OKULUNDA OKUDUAnnesi
çocuklarıyla ilgilenmek dışında, kendisinden bir şey beklenmeyen az
eğitimli bir kadındı. Babası Hutton Gibson ise ilk önce din adamı olmak
isteyen, ardından ailesine bakmak için tren yollarına giren, hayatta
attığı hiçbir adımda mutlu ve başarılı olamamış bir adamdı. Gibson
çocuklarının hayatı, kendi kompleksleri ve yetersizlikleriyle ezilen
babalarının yarı gerçek, yarı uydurma dini ve tarihi vaazlarını
dinleyerek geçti. Katolik okulunda eğitim alan çocuklar, babalarının hor
gördüklerini hor görerek büyüdüler.BABASI ONUN İDOLÜYDÜHutton
Gibson kimleri mi hor görüyordu? Kadınları, siyahileri, Yahudileri,
eşcinselleri, kendisinden farklı olan herkesi... Mel Gibson da bir idol
olarak gördüğü babasıyla ve onun aynı zihniyetteki arkadaşlarıyla
içerek, onların hayata bakışını paylaşarak lise yıllarına kadar geldi.KIZ KARDEŞİ CEVHERİ GÖRDÜOndaki oyunculuk yeteneğini gören kız kardeşi Sheila Gibson, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`deki
`Ulusal Sahne Sanatları Enstitüsü`ne abisi adına bir başvuruda bulundu.
Bir anda yaşadığı kasabadan kurtulan genç adam, Sidney`in en prestijli
okullarından birinde eğitim almaya başladı. 1977`de rol aldığı `Summer
City` isimli filmden, 400 dolar kazanan ünlü oyuncu, çekimler sırasında
kendisine şöhret yolunu açacak olan `[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`
filminin yapımcılarıyla tanıştı. 1979 yılında vizyona giren ve kıyamet
senaryosu üzerine kurulu bu filmde başrol oynayan Gibson, uluslararası
bir üne kavuştu.KARİYERİNİN ZİRVESİNDE...Filmin
çekimlerinden 15 bin dolar kazanan genç oyuncu, o sıralar haftalığı 30
dolar olan bir öğrenci evinde yaşıyordu. Gelecekteki eşi olan hemşire
Robyn [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ile de o evde tanıştı. `Mad Max`in başarısının ardından Amerika`ya gelen yakışıklı oyuncu, `[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`, `Maverick`, `Kadınlar Ne İster?` gibi büyük iş yapan filmlerde rol aldı. Yönetmenliğini de üstlendiği `[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-Braveheart` ise Mel Gibson`ın isminin sinema tarihine altın harflerle yazılması için yetti. İkinci yönetmenlik denemesinde `[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]` dalında [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] kazanan Gibson, kariyerinin en üst noktasına gelmişti.DİLİNİN KEMİĞİ YOK!1984: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`da sarhoş araba sürerken kırmızı ışıkta geçip bir başka arabaya çarptı. Mahkeme onu 300 dolar tazminata mahkum etti.1990: Eşi Robyn Moore içkiden vazgeçemiyorsa, evi terk etmesini söyledi. Bunun üzerine Gibson, alkol tedavisine başladı.1990: Playboy dergisine `kadınlarla erkeklerin eşit olmadıklarını` söyledi, feministleri karşısına aldı.1992: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] gazetesine gay`leri kötüleyen bir açıklama yapıp hayranlarını dehşete düşürdü.1996: MTV [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]`nin dağıtıldığı törende kendisine sorulan sorulara kızdı ve salonu terk etti.2004: Mel Gibson, babasının Yahudi katliamının palavra olduğunu ileri sürmesinden sonra hayranlarından özür dilemeyi reddetti.