Kitabın Konusu: Murtaza’nın unvan namus şeref işini hakkıyla yapma
uğruna yaşadığı olaylar edindiği düşmanlıklar ve yaptığı mücadele
anlatılır.
Kitabın Anafikri : İnsanın sorumlulukları vazifesi hayatındaki her şeyden önce gelmelidir.
Yardımcı Fikirler:
1)İnsan vazifesini hakkıyla yerine getirmelidir.
2)İnsan hayatında sorumluluklarına paradan daha çok önem vermelidir.
3)İnsan vazifesini yaparken akrabalarına yakınlarına torpil geçmemelidir
4)Ebeveynler çocuklarını yetiştirirken iyi yetiştirmelidirler.
5)İnsan hayatında paradan daha önemli şeyler olduğunu unutmamalıdır.
6)Çalışanlar görevlerinde üstlerine karşı saygılı olmalıdır.
7)İnsanları düşünceleri alay konusu yapılmamalıdır.
Çocuklar babalarını kandırmamalıdır ve karşı gelmemelidirler.
9)Resmi yerlerde memur gibi üst görevlilere torpil geçilmemelidir.
Kitabın Özeti:
Murtaza Yunanistan’dan mübadeleyle Çukurova’ya gelmiş bir
muhacirdir.Kolağası Hasan dayısı gibi asker olup savaşarak şehit olmak
en büyük isteğiydi.Mübadele yapıldıktan sonra Çukurova’ya gelen
muhacirler topraklarını satıp konaklar evler alacak kadar zengin
olmuşlardır.Murtaza ve onun gibi düşünenler ise ezan seslerine
kavuştukları için şükretmiş mal mülk istememişlerdir.Murtaza mal mülk
istemese de ailesi istemiştir.Erkek kardeşi zengin olmayı
başarmıştır.Annesi parasızlıktan ölmüştür.Kız kardeşiyle Murtaza
İstanbul’a gelmişlerdir.Murtaza Çukurova’da bir kızı tanımış
beğenmiştir.Kızı beğenmesinin ası nedeni kızın babasının da Murtaza gibi
düşünüp zengin olma derdine düşmemesidir.Murtaza daha sonra bu kızla
evlenmiştir.Kız kardeşi de birisiyle evlenmiştir.Murtaza’nın en büyük
hayali dayısı gibi askerlik ile ilgili bir görev alıp savaşlarda şehit
olmaktı.Ama istediği olmadı askerlikle ilgili bir meslek bulamadı.O da
üniforma giyebilmek için mahalle bekçisi oldu ve işini titizlikle
yaptı.Hırsızlara, haksız kazanç sağlayanlara, mahalleyi rahatsız
edenlere göz açtırmadı çünkü ona göre her ne meslek olursa olsun
önemeliydi ve düzgün yapılmalıydı.Mahalleli bundan rahatsız oldu ve
türlü türlü oyunlar yaptıysadalar Murtaza’dan
kurtulamadılar.Mahallelinin komiseri de Fen Müdürü olan arkadaşı
Kamüran’ın fabrikadaki bozulan disiplinini görünce ona Murtaza’yı
tavsiye etti.Böylece Murtaza fabrikaya gece kontrolü oldu.Murtaza hep
erkek çocuğunun olmasını istedi, onun dayısına benzemesini ve onun gibi
asker olup savaşlarda şehit olmasını istedi.Kız çocuklarından sonra
erkek çocuğu oldu adını da Hasan koydu.Hasan istediği gibi dayısına
benzemedi.Futbola düşkün oldu babasının istediği gibi askeri okula
gitmedi sanat okuluna gitti.Murtaza da umudunu yeni doğan çocuğu Hasan’a
sakladı.Murtaza yeni doğan çocuğunun da ismini Hasan koymuştu.Murtaza
küçük oğlu Hasan’ın istediği gibi olduğunu sanıyordu.Oysa Hasan babasını
kandırıyordu.Babası büyüyünce hangi okula gideceksin diye sorduğunda
Kuleli Askeri Lisesi dediğinde Murtaza çok seviniyordu dünyalar onun
oluyordu.Aslında Hasan babasını kandırıyor babasından para alabilmek
için öyle söylüyordu.Murtaza bunu anlamıyordu.Murtaza çalışmaya
başladığı fabrikada işçiler tarafından sevilmedi.Çünkü işçiler işten
kaytarıyor işlerini aksatıyorlardı.Murtaza’da onlara engel olduğu için
işçiler onu sevmediler onlarda mahalledekiler gibi türlü oyunlara
başvurup işten atılması için çalıştılar ama başarılı olamadılar.Çünkü
fen müdürü Murtaza’ya güveniyor ona tam yetki veriyordu.Öyle ki
hemşerisi Nuh bile buna şaşırıyordu.Bunun nedeni ise fabrikanın bozulan
disiplininin Murtaza’nın sayesinde düzelmesiydi.Murtaza’nın küçük oğlu
Hasan babasını kandırmakla kalmadı ve bir gün bakkaldan ekmek
çaldı.Murtaza bunu duyunca çok üzüldü adeta yıkıldı.Bakkal mahkemede
Hasan’ı affedip cezasını iptal ettirecekti ama Murtaza oğlunun bu
yaptığını ona hiç yakıştıramadı ve onu affetmedi mahkemede hakime
cezasını çekmesi gerektiğini söyleyip salonu terk etti.
ANA DÜĞÜM:Murtaza dayısı gibi savaşarak şehit olabilecek mi?
ARA DÜĞÜMLER:
1)Murtaza askerliğe yakın olarak hangi mesleği bulacak?
2)Mahalleli Murtaza’yı kovabilecek mi?
3)Murtaza’nın erkek çocukları dayısına benzeyecek mi?
4)Murtaza fabrikada tutunabilecek mi?
5)Fen müdürü işçilerin şikayetlerini kabul edecek mi?
6)Murtaza fabrikaya giren hırsızı yakalayabilecek mi?
7)Murtaza’nın kızı Firdevs hastalığından kurtulabilecek mi?
8)Murtaza küçük oğlu Hasan’ın onu kandırdığını anlayacak mı?
9)Murtaza’nın küçük oğlu Hasan ceza alacak mı?
10)Murtaza küçük oğlu Hasan’ı affedecek mi?
FİGÜRLER:
Murtaza:Romanın ana kahramanıdır.Sivri uzun burunlu, kalın kapkara
kaşlı, geniş alınlı, yeşil gözlüdür.Sorumluluklarını vazifesini çok iyi
bilir,vazifesini her şeyi üstünde tutar cesur bir muhacirdir.
Murtaza’nın Karısı:Mavi gözlü, zayıf, paraya önem veren ünvana şerefe önem vermeyen bir kadındır.
Kamüran:Fabrikanın fen müdürüdür.Laubali her şeyi ciddiye almayan ama
gerektiğinde de ciddi ve doğru davranmasını bilen her zaman Murtaza’nın
arkasında olan peşin hükümlü olmayan çapkın eğlenceye düşkün akıllı
biridir.
Akile Hala:Zeki yardımsever düşünceli hep Murtaza’nın yanında olan onu düşünen biridir.
Kontrol Nuh:Kalın kemikli, geniş yüzlü tilkiyi andıran bir yüzü
vardır.Laubali işini ciddiye almayan, yalaka, çıkarlarını düşünen,
Murtaza’dan nefret eden Fen müdürünün hemşerisi şımarık biridir.
Azgın Ağa:Kaba bıyığı püskül püskül kaşları bir doksan boyunda iri yarı zamanında savaşlar katılmış mert bir adamdır.
Hasan:Murtaza’nın büyük oğludur.Zayıf uzun boylu annesi gibi mavi gözlü akıllı biridir.Babasını sevmez futbola düşkündür.
Hasan:Murtaza’nın küçük oğludur.Murtaza büyük oğlu dayısına
benzemediği için küçük oğlunun da adını Hasan koymuştur.Ama küçük oğlu
Hasan da babasını sevmez ve onu kandıran kötü biridir.
ZAMAN:Romanın geçtiği zaman verilmemiştir.Kitapta
Murtaza 1925’lerden sonraki mübadelede Türkiye’ye göç etti.
1946-47’lerde yurdun her yanı demokrasi naralarıyla çalkalandığı…
gibi cümlelerin yanında;yarın,gece yarısı,ikindi saati,bir saat 45
dakika,öğle,akşam üstü gibi kozmik zamanlar da kullanılmıştır.
MEKAN:Çukurova,Yunanistan, İstanbul, kahvehane,fabrika,iplikhane,dokumahane,mahalle,
karakol,lokanta,ev,bakkal dükkanı olayların yaşandığı yerlerdir.
ANLATICI-ANLATIM ŞEKİLLERİ VE ANLATIM TEKNİKLERİ:Olaylar kamera
sessizliğinde gözlem yapılarak anlatılmıştır.Yani gözlemci figür bakış
açısı kullanılmıştır.Romanda geriye dönüş tekniği de
kullanılmıştır.Leitmotif tekniğine yer verilmiştir.Murtaza’nın ‘Yukarda
Allah Ankara’da devlet burada da ben’ sözü romanda geçen leitmotif
örneğidir
BAKIŞ AÇISI:.
Anlatıcı; beğenen taktir ve tasdik eden, tenkit yönelten ve özeleştiride bulunan bakış açısı sergilemiştir.
DİL:Yazar herkesin konuştuğu ortak dili kullanmıştır ve herkesin
anlayabileceği bir dil kullanmıştır.Yabancı terimlere yer vermemiş sade
yalın anlaşılır bir dil kullanmıştır.
ÜSLUP:Yazar hem uzun hem kısa cümlelere yer vermiştir.Tasvirlerde
bulunurken uzun cümleler kullanmayı tercih etmiştir.Edebi sanatlara,
tamlamalara yer vermemiş akıcı olmasına özen göstermiştir.Bazı
tekrarlanan tasvir cümleleri romanın akıcılığını bozsada roman bundan
olumsuz şekilde etkilenmemiştir.
HÜKÜM VE SONUÇ:Orhan Kemal yazılarında gerçeklilik çizgisinde yalın
açık bir anlatım kullanır.Bu romanında bu özelliğini devam
ettirmiştir.Değişik olarak o kendine has köy, Anadolu tasvirlerine yer
verememiştir.Bunun nedeni olarak romanın İstanbul’da geçmesini
gösterebiliriz.Eserde kendi görüşlerini direkt olarak ifade etmemiştir
ama kahramanları aracılığıyla zaman zaman düşüncelerini yansıtmıştır.
Orhan Kemal Murtaza romanında dönemin şartlarını açık anlaşılır
okuyucuyu sıkmayacak şekilde sade gerçekçi bir dille anlatmıştır.
uğruna yaşadığı olaylar edindiği düşmanlıklar ve yaptığı mücadele
anlatılır.
Kitabın Anafikri : İnsanın sorumlulukları vazifesi hayatındaki her şeyden önce gelmelidir.
Yardımcı Fikirler:
1)İnsan vazifesini hakkıyla yerine getirmelidir.
2)İnsan hayatında sorumluluklarına paradan daha çok önem vermelidir.
3)İnsan vazifesini yaparken akrabalarına yakınlarına torpil geçmemelidir
4)Ebeveynler çocuklarını yetiştirirken iyi yetiştirmelidirler.
5)İnsan hayatında paradan daha önemli şeyler olduğunu unutmamalıdır.
6)Çalışanlar görevlerinde üstlerine karşı saygılı olmalıdır.
7)İnsanları düşünceleri alay konusu yapılmamalıdır.
Çocuklar babalarını kandırmamalıdır ve karşı gelmemelidirler.
9)Resmi yerlerde memur gibi üst görevlilere torpil geçilmemelidir.
Kitabın Özeti:
Murtaza Yunanistan’dan mübadeleyle Çukurova’ya gelmiş bir
muhacirdir.Kolağası Hasan dayısı gibi asker olup savaşarak şehit olmak
en büyük isteğiydi.Mübadele yapıldıktan sonra Çukurova’ya gelen
muhacirler topraklarını satıp konaklar evler alacak kadar zengin
olmuşlardır.Murtaza ve onun gibi düşünenler ise ezan seslerine
kavuştukları için şükretmiş mal mülk istememişlerdir.Murtaza mal mülk
istemese de ailesi istemiştir.Erkek kardeşi zengin olmayı
başarmıştır.Annesi parasızlıktan ölmüştür.Kız kardeşiyle Murtaza
İstanbul’a gelmişlerdir.Murtaza Çukurova’da bir kızı tanımış
beğenmiştir.Kızı beğenmesinin ası nedeni kızın babasının da Murtaza gibi
düşünüp zengin olma derdine düşmemesidir.Murtaza daha sonra bu kızla
evlenmiştir.Kız kardeşi de birisiyle evlenmiştir.Murtaza’nın en büyük
hayali dayısı gibi askerlik ile ilgili bir görev alıp savaşlarda şehit
olmaktı.Ama istediği olmadı askerlikle ilgili bir meslek bulamadı.O da
üniforma giyebilmek için mahalle bekçisi oldu ve işini titizlikle
yaptı.Hırsızlara, haksız kazanç sağlayanlara, mahalleyi rahatsız
edenlere göz açtırmadı çünkü ona göre her ne meslek olursa olsun
önemeliydi ve düzgün yapılmalıydı.Mahalleli bundan rahatsız oldu ve
türlü türlü oyunlar yaptıysadalar Murtaza’dan
kurtulamadılar.Mahallelinin komiseri de Fen Müdürü olan arkadaşı
Kamüran’ın fabrikadaki bozulan disiplinini görünce ona Murtaza’yı
tavsiye etti.Böylece Murtaza fabrikaya gece kontrolü oldu.Murtaza hep
erkek çocuğunun olmasını istedi, onun dayısına benzemesini ve onun gibi
asker olup savaşlarda şehit olmasını istedi.Kız çocuklarından sonra
erkek çocuğu oldu adını da Hasan koydu.Hasan istediği gibi dayısına
benzemedi.Futbola düşkün oldu babasının istediği gibi askeri okula
gitmedi sanat okuluna gitti.Murtaza da umudunu yeni doğan çocuğu Hasan’a
sakladı.Murtaza yeni doğan çocuğunun da ismini Hasan koymuştu.Murtaza
küçük oğlu Hasan’ın istediği gibi olduğunu sanıyordu.Oysa Hasan babasını
kandırıyordu.Babası büyüyünce hangi okula gideceksin diye sorduğunda
Kuleli Askeri Lisesi dediğinde Murtaza çok seviniyordu dünyalar onun
oluyordu.Aslında Hasan babasını kandırıyor babasından para alabilmek
için öyle söylüyordu.Murtaza bunu anlamıyordu.Murtaza çalışmaya
başladığı fabrikada işçiler tarafından sevilmedi.Çünkü işçiler işten
kaytarıyor işlerini aksatıyorlardı.Murtaza’da onlara engel olduğu için
işçiler onu sevmediler onlarda mahalledekiler gibi türlü oyunlara
başvurup işten atılması için çalıştılar ama başarılı olamadılar.Çünkü
fen müdürü Murtaza’ya güveniyor ona tam yetki veriyordu.Öyle ki
hemşerisi Nuh bile buna şaşırıyordu.Bunun nedeni ise fabrikanın bozulan
disiplininin Murtaza’nın sayesinde düzelmesiydi.Murtaza’nın küçük oğlu
Hasan babasını kandırmakla kalmadı ve bir gün bakkaldan ekmek
çaldı.Murtaza bunu duyunca çok üzüldü adeta yıkıldı.Bakkal mahkemede
Hasan’ı affedip cezasını iptal ettirecekti ama Murtaza oğlunun bu
yaptığını ona hiç yakıştıramadı ve onu affetmedi mahkemede hakime
cezasını çekmesi gerektiğini söyleyip salonu terk etti.
ANA DÜĞÜM:Murtaza dayısı gibi savaşarak şehit olabilecek mi?
ARA DÜĞÜMLER:
1)Murtaza askerliğe yakın olarak hangi mesleği bulacak?
2)Mahalleli Murtaza’yı kovabilecek mi?
3)Murtaza’nın erkek çocukları dayısına benzeyecek mi?
4)Murtaza fabrikada tutunabilecek mi?
5)Fen müdürü işçilerin şikayetlerini kabul edecek mi?
6)Murtaza fabrikaya giren hırsızı yakalayabilecek mi?
7)Murtaza’nın kızı Firdevs hastalığından kurtulabilecek mi?
8)Murtaza küçük oğlu Hasan’ın onu kandırdığını anlayacak mı?
9)Murtaza’nın küçük oğlu Hasan ceza alacak mı?
10)Murtaza küçük oğlu Hasan’ı affedecek mi?
FİGÜRLER:
Murtaza:Romanın ana kahramanıdır.Sivri uzun burunlu, kalın kapkara
kaşlı, geniş alınlı, yeşil gözlüdür.Sorumluluklarını vazifesini çok iyi
bilir,vazifesini her şeyi üstünde tutar cesur bir muhacirdir.
Murtaza’nın Karısı:Mavi gözlü, zayıf, paraya önem veren ünvana şerefe önem vermeyen bir kadındır.
Kamüran:Fabrikanın fen müdürüdür.Laubali her şeyi ciddiye almayan ama
gerektiğinde de ciddi ve doğru davranmasını bilen her zaman Murtaza’nın
arkasında olan peşin hükümlü olmayan çapkın eğlenceye düşkün akıllı
biridir.
Akile Hala:Zeki yardımsever düşünceli hep Murtaza’nın yanında olan onu düşünen biridir.
Kontrol Nuh:Kalın kemikli, geniş yüzlü tilkiyi andıran bir yüzü
vardır.Laubali işini ciddiye almayan, yalaka, çıkarlarını düşünen,
Murtaza’dan nefret eden Fen müdürünün hemşerisi şımarık biridir.
Azgın Ağa:Kaba bıyığı püskül püskül kaşları bir doksan boyunda iri yarı zamanında savaşlar katılmış mert bir adamdır.
Hasan:Murtaza’nın büyük oğludur.Zayıf uzun boylu annesi gibi mavi gözlü akıllı biridir.Babasını sevmez futbola düşkündür.
Hasan:Murtaza’nın küçük oğludur.Murtaza büyük oğlu dayısına
benzemediği için küçük oğlunun da adını Hasan koymuştur.Ama küçük oğlu
Hasan da babasını sevmez ve onu kandıran kötü biridir.
ZAMAN:Romanın geçtiği zaman verilmemiştir.Kitapta
Murtaza 1925’lerden sonraki mübadelede Türkiye’ye göç etti.
1946-47’lerde yurdun her yanı demokrasi naralarıyla çalkalandığı…
gibi cümlelerin yanında;yarın,gece yarısı,ikindi saati,bir saat 45
dakika,öğle,akşam üstü gibi kozmik zamanlar da kullanılmıştır.
MEKAN:Çukurova,Yunanistan, İstanbul, kahvehane,fabrika,iplikhane,dokumahane,mahalle,
karakol,lokanta,ev,bakkal dükkanı olayların yaşandığı yerlerdir.
ANLATICI-ANLATIM ŞEKİLLERİ VE ANLATIM TEKNİKLERİ:Olaylar kamera
sessizliğinde gözlem yapılarak anlatılmıştır.Yani gözlemci figür bakış
açısı kullanılmıştır.Romanda geriye dönüş tekniği de
kullanılmıştır.Leitmotif tekniğine yer verilmiştir.Murtaza’nın ‘Yukarda
Allah Ankara’da devlet burada da ben’ sözü romanda geçen leitmotif
örneğidir
BAKIŞ AÇISI:.
Anlatıcı; beğenen taktir ve tasdik eden, tenkit yönelten ve özeleştiride bulunan bakış açısı sergilemiştir.
DİL:Yazar herkesin konuştuğu ortak dili kullanmıştır ve herkesin
anlayabileceği bir dil kullanmıştır.Yabancı terimlere yer vermemiş sade
yalın anlaşılır bir dil kullanmıştır.
ÜSLUP:Yazar hem uzun hem kısa cümlelere yer vermiştir.Tasvirlerde
bulunurken uzun cümleler kullanmayı tercih etmiştir.Edebi sanatlara,
tamlamalara yer vermemiş akıcı olmasına özen göstermiştir.Bazı
tekrarlanan tasvir cümleleri romanın akıcılığını bozsada roman bundan
olumsuz şekilde etkilenmemiştir.
HÜKÜM VE SONUÇ:Orhan Kemal yazılarında gerçeklilik çizgisinde yalın
açık bir anlatım kullanır.Bu romanında bu özelliğini devam
ettirmiştir.Değişik olarak o kendine has köy, Anadolu tasvirlerine yer
verememiştir.Bunun nedeni olarak romanın İstanbul’da geçmesini
gösterebiliriz.Eserde kendi görüşlerini direkt olarak ifade etmemiştir
ama kahramanları aracılığıyla zaman zaman düşüncelerini yansıtmıştır.
Orhan Kemal Murtaza romanında dönemin şartlarını açık anlaşılır
okuyucuyu sıkmayacak şekilde sade gerçekçi bir dille anlatmıştır.
Cuma Eyl. 13, 2013 12:19 am tarafından ash
» Dönüyoruz..
Ptsi Haz. 10, 2013 7:12 am tarafından Kim Possible
» iCarly. Season 1 Volume 1 DVD. Special Spaghetti. ( İlk Bölümü )
Paz Ağus. 26, 2012 9:18 pm tarafından zeyno7277
» Freddie Ve Sam , Carly'nin müziklerini söylerse ( İcarly Yeni Bölüm )
Paz Ağus. 12, 2012 7:27 pm tarafından zeyno7277
» Carly Dönüyor. ( İcarly Yeni bölüm )
Paz Ağus. 12, 2012 7:23 pm tarafından zeyno7277
» İcarly Yeni Bölümler !
Paz Ağus. 12, 2012 7:22 pm tarafından zeyno7277
» iCarly Spencer ve onun "düşmanı" ( Yeni Bölüm )
Paz Ağus. 12, 2012 7:12 pm tarafından zeyno7277
» İcarly yemek zamanı ?
Cuma Ağus. 03, 2012 4:02 pm tarafından suleyman1234
» Zoey 101 - 3. sezon 1. bölüm (GoodBye Zoey)
Perş. Mart 22, 2012 2:27 am tarafından tuana